YKS'de Sık Kullanılan Felsefe Kavramları
- Osman Hoca Ben
- 3 Mar
- 7 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 24 Mar
YKS Felsefe: En Sık Kullanılan Kavramlar ve Anlamları
Felsefe, TYT ve AYT Felsefe testlerinde sıkça karşımıza çıkan bir ders olup, temel kavramları bilmek başarıyı artırır. Bu yazıda, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) en sık geçen felsefi kavramları ve anlamlarını açıklıyoruz.
A POSTERİORİ | A PRİORİ | AGNOSTİZM | AHLAK YASASI | AHLAKİ EYLEM | ANALİTİK FELSEFE |
Deneyden sonra onun ürünü olarak ortaya çıkan bilgi | Her türlü tecrübeden önce yalnız akla dayanılarak kabuk olunan bilgi | Bilinmezcilik. Tanrının varlığının ya da yokluğunun bilinemeyeceği | Herkesin davranışlarını yönlendiren düzenleyen ve sınırlayan genel kurallar | Ahlaki bir değere uygun düşen eyleme ahlaki eylem denir | Çözümleyici dil felsefesi |
ATOMİZM (YENİ MADDECİLİK) | BİLGİ | DEİZİM | DETERMİNİZM | DOGMATİZM |
Felsefede tüm maddelerin daha küçük parçalara ayrılamayacak yapıtaşlarından oluştuğunu iddia eden teori | Özne ile nesnenin etkileşimi sonucu elde edilen ürün | Tanrının varlığını kabul eden ancak dinlerin varlığını reddeden görüş | İnsan eylemlerini bir sebep - sonuç ilişkinde eyler ve özgür değildir diyerek tanımlayan görüş | A priori ilkeler, çeşitli öğretiler ve asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayış. Bu tür savlara, öğretilere ve inançlara ise dogma veya nas denir |
ANARŞİZM | APAÇIKLIK | ARİSTOCULUK | AŞKIN | ATEİZM |
Toplumsal otoritenin tahakkümün erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal ideolojileri tanımlayan terim | Bir bilginin hem açık hem de seçik netlikte belirgin olması | Hristiyan felsefesinde dinsel dogramaları Aristoteles’in görüşleriyle açıklama | Görünüş ve olayların arkasında ve üstünde devamlı olan cevherlerin varlığını iddia eden görüş | Tanrının varlığını inkar eden görüş |
DOĞRULUK | DÜALİZM | DÜŞÜNSEL VARLIK | EGOİZM | EGZİSTANSİYALİZM |
Bir bilginin nesnesi ile uyuşmasına doğruluk o bilgiye de doğru bilgi denir | Varlığın temelinde iki öğe Ruh ve Maddenin yer olduğunu savunan görüş | İnsan zihnine bağımlı yani düşüncede var olan varlıklara denir | Bencillik. Kişinin kendi çıkarlarını aşırı derecede gözetme eğiliminden oluşan bir karakter özelliğidir. |
EKLEKTİK | EMPİRİK | EMPRİZM | ENTÜİSYONİZM | EPİSTEMOLOJİ |
Çeşitli görüşlerden sistemlerden alıntılar yaparak yeni bir sistem oluşturma | Deney ve gözlem yoluyla elde edilmiş bilgi | Bilgi Felsefesi. Epistemoloji, felsefenin etik, mantık ve metafizikle birlikte dört ana dalından biri olarak kabul edilir. |
ESTETİK HAZ | ESTETİK TAVIR | ESTETİK YARGI | ESTETİK | ETİK |
Bir öznenin estetik bir tavırla estetik nesneye yaklaşması sonucunda duyduğu estetik heyecan veya duygu | Sanatla uğraşan ve ondan anlayan kişinin sanat eserine karşı gösterdiği tavır | Öznenin sanat eseri hakkında güzel veya hoş olduğu yönünde bir yargıda bulunması | Sanatta güzellik anlayışı. Estetik, güzel duygu ya da bedii, güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan[1] felsefe dalıdır. | Ahlak Felsefesi. Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. |
EVRENSEL | FATALİZM (KADERCİLİK) | FÜTÜRİZM | FELSEFE | FENOMENOLOJİ |
Evrenin bütününe yayılan evrenin bütünü ve evrendeki her şey için geçerli olan | Her şey önceden doğaüstü bir güç tarafından belirlenmiştir. Kadercilik, tüm eylemlerin ya da olayların evrendeki yasaların boyunduruğunda olduğunu vurgulayan bir felsefi öğretidir. | Fütürizm (Gelecekçilik), 20. yüzyılın başlarında (özellikle 1909 ile 1920 arasında) İtalya'da ortaya çıkmış, modern sanat ve toplumsal hareketlerin akımıdır. | Görüngü bilimi |
FİDEİZM | FİLOZOF | GERÇEK VARLIK | GERÇEKLİK | HEDONİZM |
Bilgiyi ilahi vahye ve imana dayandıran felsefi görüş | Bilgiyi arayan felsefeyle uğraşan kişi | İnsan zihninden bağımsız dış dünyada bulunan nesneler | Düşünceden bağımsız var olan nesne | Hazcılık |
İÇKİN | İDEA | İDEALİZM | İNDETERMİNZM | İNNEİZM |
Varlığın içinde bulunan onun yapısına karışmış olması | Değişmeyen öz, eşyanın ilk örnekleri zaman ve mekan ötesinde kendiliğinden var olan asıl hakikat | Varlığın düşünceden ibaret olduğunu savunan görüş. | İnsanın ahlaki eylemlerinde özgür olması insan iradesinin her zaman neden-sonuç zincirine bağlı olarak çalışmadığını ileri süren görüştür. İndeterminizm, insan iradesinin özgür olduğunu savunmaktadır. | Doğuştancılık. İnsan zihninde yaratıcı tarafından doğuştan konulmuş bir takım bilgiler olduğunu ve bilginin doğuştan var olduğunu öne süren doktrin |
İSRAKİZM | KAPİTALİZM | KARTEZTEN DÜŞÜNCE | KOMÜNİZM | KOZMOLOJİ |
Işıkçılık Sihabeddin Sühreverdi tarafından kurulmuş olan bir İslam Felsefesi ekolüdür | Sınırlı olarak şahsi teşebbüse ve mülkiyete müsaade eden kazanç rekabet ve rasyonellik ilkesine dayanan genelde çok değişik özellikler arz eden ekonomik görüş | Descartes’ın fizik ve metafiziği kesin olarak ayırdığı düalist felsefesidir. | Eşitliğe dayalı yönetim biçimi | Evreni idare eden genel kanunları araştıran ilim |
KRİTİSİZM | LİBERALİZM | LİBERTANYANİZMÖZGÜRLÜKÇÜLÜK | LOGOS | MATERYALİZM |
Bilgi edinme sürecinde hem akıl hem de deneyimin rolünü vurgulayan bir felsefi yaklaşımdır. Immanuel Kant tarafından geliştirilen bu akım, rasyonalizm ve empirizmi birleştirerek bilginin sınırlarını ve koşullarını ele alır | Bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. | Özgürlüğün ve özgürlüğün bileşenlerinin siyaset içerisinde en önemli değer olduğuna inanan bir siyaset felsefesidir. Liberteryen felsefeye göre insanlar özgür olduğunda herkes için daha güvenli, daha iyi ve daha adil bir dünya yaratılabilir. | Yunancada duyguları kavrama anlamındaki pathos sözcüğünün karşıt anlamı olan us ile kavrama anlamındadır. Herakleitos'un varlık anlayışının temelinde yer alan ve başka bir dile çevrilemeyen logos sözcüğü söz, düşünme, akıl, oran, ölçü gibi çok anlamlı bir sözcüktür. | Evreni idare eden genel kanunları araştıran ilim |
MEŞRUİYET | MEŞŞAİYE | METAFİZİK | MİSTİSİZM | MONİZM |
Sosyal bilimlerde meşruiyet, bir eylemin, sürecin veya ideolojinin belirli bir toplumdaki normlara ve değerlere bağlılığıyla meşru hale geldiği süreci ifade eder. | Meşşailik ya da Meşşai okulu, İslam felsefesi içinde doğa felsefesinin etkisinden sonra başlayan rasyonalist felsefe eğiliminin sistemli hale gelmesinden oluşan okul anlaşılır. | Metafizik ya da doğa ötesi, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından, "fizik bilimlerinin ötesinde olan" anlamına gelen "metafizik" sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır. | Monizm ya da bircilik, her şeyin bir tek zorunluluğun, ilkenin, madde ve enerjiden olduğunu iddia eden veya tek bir tözden kaynaklandığını savunan felsefi görüş. |
MONOTEİZM | NİHİLİZM | NOUS | OBJEKTİF | OLUŞÇULUK |
Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. | Nihilizm, evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ancak bu, her türlü anlam ve değerin tamamen reddi gerektiği anlamına gelmez. Nihilizme göre, toplumsal, ahlaki ve kültürel değerler insan yapımıdır ve mutlak bir gerçeklik taşımaz. | Nous, oluşu gerçekleştiren doğasal devim, doğasal hareket demektir. | Yunancada duyguları kavrama anlamındaki pathos sözcüğünün karşıt anlamı olan us ile kavrama anlamındadır. Herakleitos'un varlık anlayışının temelinde yer alan ve başka bir dile çevrilemeyen logos sözcüğü söz, düşünme, akıl, oran, ölçü gibi çok anlamlı bir sözcüktür. | Evreni idare eden genel kanunları araştıran ilim |
ONTOLOJİ | OTODETERMİNİZM | ÖZ | PANTEİZM | PARADİGMA |
Otodeterminizm için insan davranışını belirleyen, etkileyen bir takım etkenler var olsa da özgürlük, kişisel olarak elde edilebilir. | Doğayı ve varlığı açıklamak için kullanılan ortak bilimsel bakış açısı |
PATRİSTİK FELSEFE | PLÜRALİZM | POLİTEİZM | POZİTİVİZM | PRAGMATİZM |
Patristik felsefe ya da patroloji, Hristiyanlık inancının dogmalarını filozofların “saldırılarına” karşı korumak için geliştirilen felsefi sisteme verilen addır. Patristik felsefe dönemi, kilise babalarının felsefesinin dönemidir. | Pluralizm veya Çoğulculuk, birçok mutlak ilke, güç, enerji veya madde kabul eden teori veya sistemleri tanımlar. Farklı konularda, bu (aynı) temelden hareket eden çeşitli kullanımları vardır. | Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. | Pozitivizm veya olguculuk; Auguste Comte'un başını çektiği, doğru bilginin yalnızca bilimsel bilgi olduğu, doğru bilgiye ise yalnızca ampirizm (deneycilik) ile ulaşılabileceğini ve bu bilginin kendisinin deneysel olmadığını savunan düşünce akımıdır |
RASYONALİZM | REALİZM | RÖLATİVİZM | SANAT ESERİ | SENSUALİZM |
Realizm ya da gerçekçilik, felsefede insan zihninden bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu savunan felsefi öğretidir. Başka bir deyişle realizm, varlığın, insan bilincinden bağımsız ve nesnel olarak varolmakta bulunduğunu ileri sürenlerin anlayışıdır | Görecilik ya da rölativizm, felsefe tarihinde sürekli gündemde yer almış olan bir yönelim biçimidir. Felsefenin alt bölümlerinden epistemoloji ve etik alanlarında göreceli yaklaşımlar özellikle etkili olmuştur. | Sansüalizm ya da Duyumculuk bilginin duyumdan geldiğini ileri süren öğretilerin genel adıdır. Bu öğreti, zihnin bir tabula rasa (boş bir kağıt) olarak görülmesinin sonucunda ortaya çıkar. |
SEPTİSİZM | SOSYALİZM | SPİRÜTÜALİZM | SUBJEKTİF ÖZNEL | TEİZM |
Kuşkuculuk, septisizm, skeptisizm veya şüphecilik, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir kuşku içinde kalınacağını, "mutlak"a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür. | Bir kişinin bireysel bakış açısını, hislerini, düşüncelerini ve algılarını ifade eder. | Teizm ya da tanrıcılık, tanrı veya tanrıların var olduğu inancıdır |
TEMELLENDİRME | TİN | TÖZ | TUTARLILIK | GEİST |
Bir düşüncenin, yargının ya da önermenin doğruluğunu göstermek ve bu doğruluğun dayanakları ile gerekçelerini ortaya koymak için kullanılan yola, temellendirme denir. | Hegel'e göre diyalektik yürüyüş sürecinin en üst basamağında Mutlak Tin ya da Zihin (Geist) vardır. Üç basamak Mutlak Tin'in kendini belli bir amaca göre ortaya çıkarmasıdır. Buna bir anlamda Mutlak Tin'in özgürleşme süreci denebilir. |
TÜMEL UZLAŞIM | UYGUNLUK | ÜTOPYA | VİCDAN | YARAR |
Herhangi bir bilgi üzerinden herkesin ya da çoğunluk kesimin aynı düşünce içerisinde birleşmesi tümel uzlaşım olarak bilinmektedir. | Özneyle yüklemin ya da kimi dillerde görüldüğü üzere sıfatla adın, cins ve sayı yönünden birbirine uyması. | Ütopya; aslında olmayan, tasarlanmış ideal toplum. | Vicdan ya da duyunç, kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. | Arapça kökenli bir kelime olan fayda Türkçe yarar anlamına gelmektedir. İktisat ilmi açısından fayda, bireylerin bir mal veya hizmetin tüketiminden elde ettikleri haz, mutluluk, doyum, memnuniyet gibi kavramlar ile açıklanabilir. |
Bu kavramları öğrenmek, YKS Felsefe testinde soruları daha hızlı ve doğru çözmenizi sağlar. Sınava hazırlanırken bolca tekrar yapmayı unutmayın! Daha fazla YKS hazırlık içeriği için bizi takip edin.
Comments