YKS'de 0-40 Net Arasında Yapıyorsan Mutlaka Oku
- Osman Hoca Ben
- 21 Ağu 2024
- 4 dakikada okunur
Herkese merhaba,
Artık sınava hazırlık sürecine başlayabiliriz. Özellikle Eylül ayı itibariyle ritmi biraz daha arttırarak ilerlememiz, planımızı daha hızlı ve sabit bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. İçinde bulunduğumuz tarihten Eylül'ün 1'ine kadar olan 12-13 günlük boşlukta hızlıca genel bir TYT tekrarı yapabiliriz. Ancak özellikle 0-40 net TYT bandında olanlar için nasıl çalışmaları gerektiği konusunda birkaç dipnot düşmekte fayda var. Çünkü 0-40 net aralığındaki arkadaşlar, özellikle benim de birebir çalıştığım aralıkta bulunanlar, TYT'den başlayarak her şeyi en baştan almaları gerektiğini düşünüyorum.
Bu seviyedeki arkadaşlarımız, özellikle mezuna kalanlar, her şeyi tekrar etmeli ve sıfırdan ilerlemelidir. Bunun için temel kavramlardan başlayarak, kolay düzeyde bir matematik kitabı, paragraf kitabı, sosyal ve fen kitapları edinmeliler. Konuları çalıştıktan sonra, yani bir konu videosu izledikten ya da bir kuruma gidiyorlarsa, kendi kurumlarında konular ilerledikten sonra, önce kolay kaynaktan, sonra orta düzeyde, netler artmaya başladığında ise orta ve üstü kaynaklardan çözmeye başlamaları daha sağlıklı olacaktır. Önce konuları öğrenmemiz gerekir.
Öğrencilerle yaptığımız çalışmalarda ve görüşmelerde, en büyük sıkıntının konuyu tam öğrenmeden soru çözmeye başlamak olduğunu görüyoruz. Bu durumda yanlışlarımızı pekiştirmiş oluyoruz ve yanlışları düzeltmek, sıfırdan öğrenmekten daha zor bir süreç haline geliyor. Bundan dolayı, sevgili arkadaşlar, bir şeyi hiç bilmemek, yanlış bilmekten her zaman daha iyidir. Özellikle 0-40 net aralığındaki arkadaşlarımız, çözdükleri kitapların kolay olduğunda bunu kendilerine yakıştıramayabiliyorlar. Ancak bu durum, kendini tanımakla ilgili. Biz asla hayal satmıyoruz ve satmayacağız. Yapamayacağınız bir hedefi size sunmayacağız.
Tabii ki bir hedefiniz olacak. İnternette bir milyondan Tıp kazanan örnekler var. 400-500 binden istediği yerlere giden, 300 binlerden 8-10 binlere düşerek Hukuk kazanan öğrenciler var. Ancak onlara söylediğim ilk şey şuydu, size de onu tavsiye ediyorum: Asla hayal satmayın, gerçekçi olun. Bulunduğunuz noktayı ve eksiklerinizi iyi bilin, iyi analiz edin. Sonuçta bu geminin dümeni sizin elinizde, biliyorsunuz ki geminin kaptanı sizsiniz. O yüzden de her şeyi planlı programlı götürmek gerekiyor. Günlük çalışma saatinden günlük soru sayısına kadar her şeyi çetele halinde tutmak önemlidir. Diğerleri tek bir zor kaynaktan 200 soru çözerken, siz kolay, orta ve zor şeklinde ilerlediğiniz için günlük 400-450 soru çözmelisiniz. Onlar biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. Soru sayısı sizde daha fazla olmalı. Onlar günde 4 saat çalıştığında bu onlara yetiyor, ama size günde 6-7-8 saat çalışmak yetmeli.
Adeta kütüphane müdavimi olmalısınız. Sizin yeriniz belli olmalı, size ait bir masa olmalı.
Bir örnek vermek gerekirse, bir dönem çalıştığımız kurumda bir öğrenci vardı, 2021 yılında bir masa vardı ve o masayla anılırdı. Gelmediği günde bile kimse oraya oturmazdı, çünkü orası onun masası olarak zihinlere yerleşmişti. Sonuçta da 259 oldu zaten. Yine bu sene kütüphane müdavimi diyebileceğimiz bir öğrencimiz var, 140 binlerden 130’a kadar çekmiş bir eşit ağırlık öğrencisi. Günde 10-12 saat çalışmış bir öğrenci. Ona da anılarını yazmasını istedik. Son cümlesi şu oldu: "Çalışarak her şeyi yapabilirsiniz. Kendinizi kanıtlamak için sadece çalışmanız gerekiyor. Siz çalıştıktan sonra önünüzde dağ olsa durmaz, çünkü kendinizden eminsiniz."
Kendinizden emin olmak için başlangıçta çok çalışmak zorundasınız. Şu anda kendinden emin olmayan, tereddütleri olan, "Acaba mı?" diye düşünen arkadaşlar var. Yapabilir miyiz? Bizden olur mu? diye şüpheye düşüyorlar. Arkadaşlar, sizden de olur, sizin daha altınızdan da olur, üstünüzden zaten olur. Burada önemli olan, siz kimsiniz? Bu süreci ne kadar kontrollü götürüyorsunuz? Günde kaç saat çalışıyorsunuz, kaç soru çözüyorsunuz? Kendini beğenmiş bir tavır takınmadan, özellikle gittiğiniz kursun programının yanında kendi programınızı da üstüne koyarak götürmek zorundasınız. Kursa gitmiyorsanız, sabah 8'den akşam 8-9'lara kadar kendinizi planlayın. Hangi derslere çalışacaksınız, hangi gün sınav yapacaksınız, bunu iyi planlamalısınız.
Kazananlar makine değil, onlar da insanlar. Onların da iki kolu, iki bacağı, iki gözü var. Onların sizden farkı, lise hayatlarını veya üniversiteye hazırlık sürecini çok verimli geçirmiş olmaları. 11. sınıftan beri hazırlanan var, 9. sınıftan beri hazırlanan var, bir de son sene hazırlanmaya başlayanlar var. Tabii ki herkes aynı noktadan başlamayacak, ama bu atletizm yarışlarında da böyledir zaten. Siz belli bir mesafede başlarsınız, ancak Formula 1 yarışlarında olduğu gibi, pol pozisyonu en iyi dereceyi elde edene aittir. 14. sıradan başlayan birinin de yarışı kazanma ihtimali her zaman vardır.
Kendinizi bu şekilde planlayın. Lütfen ama lütfen asla kendinizden tereddüt etmeyin, kendinize güvenin. Ama cahil bir özgüvenle değil, gerçekçi bir şekilde. Boş bir özgüvenle dersleri takip etmemek, çalışmamak, az soru çözmek değil. Tam olarak şu: "Evet, ben yapacağım, bir hedefim var, başaracağım. Elimden gelen her şeyi yapıp üstüne koyacağım. Ama günde en az 6 saat çalışmalıyım, günde en az 300 soru çözmeliyim."
Örnek vermek gerekirse, piyasada çok kolay ve basit matematik kitapları var. Eğer matematik netleriniz 5 ise, oradan başlamalısınız. Burun kıvırmanın bir anlamı yok. Eğer sınavı gerçekten kazanmak istiyorsanız, sizi yönlendiren bir öğretmen varsa, bireysel koçluk alabilirsiniz, özel ders alabilirsiniz, dershaneye gidebilirsiniz ya da dışarıdan destek alabilirsiniz. O insanlar bunu daha önce başardılar, onların söylediklerini yapın. 5 yılı aşkın süredir her kademeden öğrenciyle çalışmış biri olarak söylüyorum, en iyiler de günde 6 saat çalışıyor, en kötüler de günde 6 saat çalışmalı. Aradaki fark sadece çalışmaktır. Çalışmak, çalışmak, çalışmak. Bir yerden başlamalısınız. Hala başlamadıysanız, bu videodan sonra hemen başlayın. Başlamak, başarmanın yarısıdır derler. Ben bu sözü alıp evirip çevirip şöyle diyebilirim: "İnanmak, başarmanın yarısıdır." Başlamak peşinden gelir.
O yüzden sevgili arkadaşlarım, tekrar söylüyorum, önce kendinize inanmalısınız. İnanın, inandığınız zaman birçok pencerenin ve kapının sizin için açıldığını göreceksiniz. Kendinize inanın, programlarınızı önünüze koyun ve yapabileceğinize dair inancınızla birlikte dürüst ve gerçekçi olun. Kendinize yalan söylemeyin. Herkesi kandırabilirsiniz, ama kendinizi kandıramazsınız. Bu geminin kaptanı sensin. Bizler senin yanındayız, sana destek vermeye çalışıyoruz. Ama bu geminin gideceği yönü belirleyecek tek kişi sensin. Rüzgar olur, fırtına olur, bunlarla mücadele edebilecek tek kişi sensin. Denizde istenmedik şeyler olabilir, yolda istenmedik şeyler karşımıza çıkabilir. Bunlarla nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda biz yanındayız, ama sen de rotayı belirleyecek tek kişisin.
Kendine dürüst ol, kendini kandırma. Özellikle TYT'den 0-40 net arası yapan arkadaşım, kendine dürüst ol, gerçekçi ol ve eksiklerini iyi belirle. Bunun için başta bir deneme yapabilirsin, eksiklerini görebilmek adına bana ya da yorumlara yaz. Sana hangi denemeden başlayacağını söyleyeyim. Bana ya da yorumlara yaz, sana hangi kolay kaynaklardan başlaman gerektiğini söyleyebilirim. Bana ya da yorumlara yaz, programını nasıl ilerletebileceğin konusunda sana bir program önerisi sunabilirim. Başarıya giden yolda, doğru adımları atabilmen için, başarıya ulaşabilmen için yanında olduğumu unutma. Hepinize başarılar dilerim, çalışmaya devam!
コメント